2018-2019 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI – 21. HAFTA DEĞERLENDİRMESİ(24.02.2019)
GÖRÜNEN KÖYÜN NAMAZLI ABDESTLİ NARSİSTLERİ
Özel okulların tamamında var mıdır bilmiyorum ama yemek şirketlerinin idarecilere özel yemek hazırlama hizmeti vermeleri çok dikkate değer bir konu. Gözlemlerim bana çocukları narsist namzedi yapan uygulamalara kendi elimizle imza attığımızı söylüyor. Bir yemek şirketi hizmet kalitesini artırmak adına müdür , müdür yardımcısı vb kişiler geldiğinde sıraya girmeleri değil de önlerine kadar yemek gelmesini tasavvur etmiş olabilir. Eğer değerler eğitimi veren bir okulda iseniz bu durumun öğrenciler nezdinde nasıl değerlendirildiğini düşünmek gerekir. Şöyle düşünelim:
Ben ergenliğe yeni girmiş bir öğrenciyim. Kendimi her alanda ispat etmek istiyorum. Kendime rol model olacak kişileri hem günlük hayattan hem de dijital dünyadan pür dikkat takip ediyorum. Onun gibi yürümek , onun gibi içmek , onun gibi giyinmek ve onun sahip olduğu imkânlara sahip olmak istiyorum. Her genç bunları zihninde tartar. Önünde rehberler yoksa nefsinin isteğinin peşinde gider. Anormal bir durum da değildir ayrıca. Gençlerin yanında olduğumu deklare etmek isterim. Yemekhâne sırasındasınız. Siz kuyruk oluşturmuş yemek almayı beklerken müdür yahut müdür yardımcı geliyor oturuyor. Görevlilerin eli ayağına dolaşıyor. Yemek hazırlanıp masaya kadar getiriliyor. Hele ki müdür beyin ağır misafirleri varsa hepten iş şova dönüşüyor. Önceden yemekhaneye gelen emirler etkisini anında gösteriyor. Her gün aynı yemekhânede aynı fiili icra eden genç öğrenci olağanın dışında bir durumun zuhur ettiğini çok rahat sezimliyor. Görüyor da bu ayrıcalıklı muameleyi. Mâlum ilân olunca içinden geçirdikleri aynen şöyle oluyor: “Eğer saygı görmek istiyorsam ne pahasına olursa olsun yükselmem lazım!” Yükseklere yağan karın türküsünü dinlememiş olan genç bir gün büyüyecek ve ruhuna ekilen narsist tohumların kendisini üşüttüğünü yıkım gerçekleştikten sonra anlayacak. Peki bu gencin ruhunu üşüten kimlerdi? Görünmeyen varlıklar olan mikroplar mı? Yok yok. Onlar keşfedileli hayli zaman oldu. Modern çağ ile birlikte narsist uygulamaları yeniden yeniden keşfediyoruz. Kuru ekmek yiyen kara kadının oğlunu unutuyoruz. “Milletin efendisi milletine hizmet edendir.” Sözünün izdüşümü olan hadiseyi hatırlama bile hatırlamıyoruz. Tek yaptığımız reklam aracı olarak onu dilimize pelesenk etmek. Evet. Bütün özel okullardaki yöneticilere pedagojik bir tavsiye olarak “Kendi yemeğinizin tepsisini kendiniz taşıyın.” demek istiyorum. Adı muhafazakar kendi lüks düşkünü okullara da acilen bu uygulamalara son vermesini diliyorum. Çünkü gözlerimizin gördüğü ve kulaklarımızın duyduğu bizi tesir eder. Zehir varsa zehirleniriz , bal varsa nasipleniriz.
Editör
Sınıf Öğretmeni / Sosyolog
