Kur’an’la Konuşan Kadının Hikâyesi – Haritayı İncele Şiiri

Yolculuk için bütün hazırlıkları yaptıktan sonra gökyüzünü seyrede seyrede Anka Kuşu’nun yanına geldik. Mâsum Öğretmenin ise ağzını bıçak açmıyordu. Normalde her seyehat öncesi alınacak tedbirlerden bahsederdi. Bu seferki hâli beni düşündürdü. Sorduğum hiçbir soruya da cevap vermedi. Ya da verdi de ben anlamadım. Bu düşüncelerle dünya semasına iniverdik. Yine sapsarı çöllerden geçiverdik. Atlasımınızı Kutsal Topraklardan aldığımız ilhamla dolduracaktık. Deve ile Hacc yolunda olan ilginç bir kadın gördük. Anka Kuşu durmadığı için ilhamın burda olmadığını anladık. Hacc sonrası Kudüs yolunda iki kişi birbirleriyle konuşuyorlardı. Biri ona soru soruyor cevap olarak da kadın Kur’an’dan âyet okuyordu. Karşısındaki ne sorarsa sorsun o hep Kur’an âyeti ile cevap veriyordu. Öğretmenimiz hâlâ susuyordu. Onlar konuşuyor , öğretmen susuyor ve biz düşünüyorduk. Ne olduğunu anlamaya çalışıyorduk. Kadın ne sorulursa sorulsun âyet ile cevap veriyordu. Adam kadına:
“–Esselâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berakâtüh!” diyerek selâm verdi. Kadın da adama:
“(Bu da) çok esirgeyici Rab’lerinden bir selâmdır!” (Yâsîn Sûresi, 58) âyetini okudu. Adam tekrar:
“–Allâh sana iyilik versin! Sen burada ne yapıyorsun?” diye sordu. Kadın cevaben:
“Allâh kimi şaşırtırsa, onu yola getirecek yoktur…” (A’râf Sûresi , 186)ayetini okudu. Kadının kaybolduğunu anlayınca:
“–Nereye gitmek istiyorsun?” diye sordu.
“…Kulunu bir gece Mescid-i Harâm’dan alıp Mescid-i Aksâ’ya götüren…” (İsrâ Sûresi’nin , 1)ayetini okudu. Adam anladım ki, kadın haccetmiş, Beytü’l-Makdis’e (Kudüs’e) gitmek istiyor. Kendisine:
“–Sen kaç gündür buradasın?” diye sordu.
“…Sen sapasağlam olduğun hâlde, üç gece…” (Meryem Sûresi 10) âyetini okudu.
Bu böyle sürüp gitti. Bazı âyetleri ilk defa duyuyorduk. Konuşma böyle sürerken Mâsum Öğretmen “Kur’an’la Konuşan Kadın” diye düşüncelerimin arasına girdi. “Demek ki 600 sayfayı ezberlemiş. Şimdi neden böyle yaptığını anlamak için bu kadının çocuklarının yanına gidelim” diye ekledi. Sahne bir ânda değişti.
“Kuran bir harita ,akıl bir pusula ,iman ise önümüzü aydınlatan bir fener hükmündedir.”
Kur’an’la konuşan kadına yolda sorular soran ve çok şaşıran adam bu kadının çocuklarını buldu. Bu durumun sebebini sordu. Neden Kur’an ayetinden başka cümle kurmuyordu bu kadın. Neden “naber , nasılsın , nereye gidiyorsun?” demiyordu. Oysaki böyle konuşmak çok kolaydı. Niye zor olanı tercih ediyordu ki? Anka Kuşu bizi kadının çocuklarının yanına götürdü. Anka Kuşunun hisleri bizi maceradan maceraya sürüklüyordu. Sanki içimizdeydi… Kadına soru soran adam çocuklarını bulmuş ve çok heyecanlanmıştı. Çocuklar ona yemek ikram ettiği hâlde yemediler. Annelerinin neden böyle olduğunu öğrenmeden bir şey yiyip içmeyeceğini söyledi. Adam kadının neden böyle olduğunu ısrarla sorunca çocuklar şöyle cevapladı:
“–Bu bizim annemiz, Rahmân olan Allâh’a karşı bir hatâya düşme korkusuyla, kırk yıldan beri Kur’ân-ı Kerîm âyetlerinden başkasını konuşmaz!”
Geri dönüyorduk. Sanırım cevabımızı aldık. Çok derin hislerle dolmuştuk. Öğretmenimizin ne zaman sessizliğini bozacağını merak ediyorum. Oysa dönüş yolunda seyehatin ayrıntılarını bizlerle paylaşır ve göremediklerimize ışık tutardı.
“Öğretmenler bizim rehberimizdir. Yol gösterir , ışık olur , fenerimizdir.”
600 sayfayı ezberlemek çok zor geldi bana. Bu gece bunu düşünmeliydi. Her seyehat sonrası yaptığım gibi yatağıma geçip düşüncelere daldım. Öğretmen ser verdi sır vermedi. Sadece kadındaki bu hâlin 40 yıl devam ettiğini söyledi. 40 yıl bir ‘Kitab’ın içinden konuşmak. Zor ama imkansız olmamalı. Biri yaptıysa yapılabilir. İman varsa imkan herdâim vardır. Kur’an haritasını incelemek için, iman feneri ile yolumu aydınlatıp akıl pusulası ile de yönümü bulmalıyım.
Şâhid olduklarımdan çok etkilendim. Uyuyamadım. Hayal gemisinin ışıkları da yanıyordu. Öğretmenimizin sessizliği çok düşündürdü . Acaba onu sessizliğe iten ne idi. Düşünmem lazım benim. Akletmem lazım benim. Seyretmem lazım benim. Uyku bastırdı. Belki hikmetli bir rüya görürüm . Herkese iyi geceler.
HARİTAYI İNCELE
Kur’an bir haritadır
Akıl bir pusuladır
İman bir sığınaktır
Fenerdir aydınlatır
İnsan bir seyyahtır
İlhambiratlastır
Hayat bir aynadır
Seyirdir Seyrangâhtır
MÂSUM ÇOCUK HARİTAYI İNCELER
Kar yeryüzünün beyaz battaniyesidir
Teşekkürler